g58900260ec1e2e885eff255522b6d97210512cf47a7e15c6fb4ebb7ed8b094423566c97e9a2a4b331b414e085a2d40c24477a7cd2c1dde2ff2c6a6d215efa785_1280-7465249.jpg

İlişkiler

Ramazan Bayraktar

Diğerleriyle kurulan ilişkinin belirleyeni çoğu zaman kişisel tercihlerimiz değildir. Tevafuğun geniş tezahür alanı bizi ötekine mecbur kılar. Aslında her durum sınav, herkes müdahil-şahittir. Şahitlerle kuracağımız ilişki; kim olduğumuzu, potansiyelimizi, nereden gelip-nereye gittiğimizi belirler. Aynı za- manda bizi de ötekinin şahidi yapar. Bu bilinç seviyesi kimseyi kutsamamayı ve kimseyi hakir görme- meyi beraberinde getirir. Çünkü fonksiyonel denklik, üstünlük-aşağılık duygusuna izin vermez. Yaratılmış her şeyle köken birliğine sahip olduğumuz gerçeği konumumuzu belirler…

Kalabalığın hoşuna gitmek, toplumdan farklı(marjinal)olmak çabası kadar pornografiktir. Her hoşa gitme lüzumsuzluğu, boşa gitme sonucuna ulaştırır. En güzel sermayenizin(söz-yazı) üzerine konan sinekleri misafir sanmak gafleti, görünme tutkusunun ödülüdür. İletişimin-ilişkinin aslı haki- kati hak sahiplerine pay etmektir. Ben buradayım diye bağırmana gerek yok. Orada olman gerekiyorsa zaten fark edilmemen mümkün değildir.

İnsan ilişki kuran canlıdır. Hatta yalnızlıktan hoşlanan birine, yalnızlığın çok güzel olduğunu söyleyecek biri gerekir. Tek başımızayken yani diğeri olmadan sevap-günah bile söz konusu olamaz. Bu yüzden bir şeyle temas şart. Bu insan olur, eşya olur fark etmez. Peki insan diğeri ile nasıl ve niçin bir iletişim kurmalı? Hangi dili ve yöntemi kullanmalı? Bu konuda Rabbimizin şahitliğine başvuralım.

“(Bütün insanlığı) hikmetle ve güzel öğütle

Rabbinin yoluna çağır; ve onlarla en güzel, en inanırıcı yöntemlerle tartış; şüphesiz, O’nun yolundan kimin saptığını en iyi bilen senin Rabbindir; ve yine doğru yola erişenleri de en iyi bilen O’dur”. Nahl 125

İmanın, bana göre bir numaralı salih ameli olan; “doğruyu söyleyip yanlıştan sakındırma” işlemi üç şekilde gerçekleştirilirse etkili olur diyor Rabbimiz. Hikmet, güzel öğüt, tartışma(mücadele-cehd)

  1. Hikmetle. Bilgi, yani gerekçelendirilmiş doğru inanç ile. Derinlemesine, eşyanın hakikatine vurgu yaparak konuş. Felsefe, psikoloji, fizik, matematik vs’den yardım alarak. Yani Allah’ın diğer ayetleri ile. Hayatı bir bütün olarak kavra, atomize etme…
  2. Güzel öğüt ile. Buradaki güzel öğüt klasik nasihat, vaaz, menkıbe mantığından ziyade retorik- le(belagat-nezaket) , sağlam önermeler ve ruha dokunan nitelemelerle. Yaşanmışı dramatize, yaşanmamışı idealize etmeden adam gibi anlat. Edebiyatın, estetiğin bütün imkanlarını kullan. Adeta muhatabın zihnini yeniden dekore et…
  3. Bir usül ve mantık ile yaklaş. Zira zihin, kendi ölçülerini aşan şeylere sadece inanır ya da redde- der, ikna olmaz. Diyalektik bir yol veya maiotik (Kişinin kendi yanlışını kendisne buldurma-doğurtma) bir yöntem olabilir. Muhataba gol atmaya, ezmeye çalışmadan, hakikate yoğunlaşan bir yolla yap bu işi.

Ayetten benim anladığım; mantık, retorik ve diyalektik yöntemlerini kullanarak iletişim kurmanın; hem fıtrata, hem muhataba hem de anlatılmak istenene daha uygun olduğudur. Maksat üzüm yemek ise bağcıya da ikram şart.